Atmosfer güzel bir şey yahu. Bağırıyorsun ediyorsun sesin yankılanıyor öyle.. Avazımız çıktığı kadar bağırabiliyoruz. Bir nevi deşarj oluyoruz. Tabii bunu kalabalık bir ortamda yaparsak ayıplanırız. Toplum kuralları vesaire.. Ya ben sonsuz uzayda bağırmak istersem? Bu pek tabii ki mümkün. Ne var ki deşarj olur musunuz bilemem. Yazu biraz bilimsel devam edecek mazur görün. Gerçi sonradan muhtemelen geyiğe baş vuracağım yine. Hadi bakalım;
Şimdi ses güzel bir şey. Nedir ses? Dalgadır. Bu dalganın yayılması için ortam gerekir. Dünya'da ses dalgaları, dalganın enerjisinin yettiği yere kadar dağılıyor. Ne güzel. Fakat uzayda durum böyle değil. Süper vakumlu ortam gibi düşünebiliriz uzayı. Ses dalgası yayınlanamaz. Zira ortam olmadığı için iletilemiyor. Fakat her dalga iletilemez diye bir şey yok. Elektromanyetik dalgalar pek tabii uzayda iletilebilir. Hem de sürtünmesiz ortam olduğu için, enerjilerini kısıtlayacak bir etken yok. Yani sonsuza (sonsuzluk kavramı apayrı bir şey. Bunu başka bir yazıda irdeleyeceğim) dek dalgalar yayınlanır. Kısacası bağırmanız sonucu yayılan ses dalgalarınızı elektromanyetik bir dalgaya çevirebilirseniz, uzayda sonsuza dek yayınlayabileceğiniz bir materyale sahip olmuşsunuz demektir.
Madem ses dalgalarımızı elektromanyetik dalgalara çevirebiliyoruz, bu işlemin tersi de mümkün müdür?
Pek tabii ki;
Gök cisimlerinden aldığımız radyo dalgalarını ses dalgalarına çevirerek çıkardıkları sesi tasvir eden dalgaları dinlemek mümkün. Ben en çok galaksinin merkezinden gelen ve pulsarlardan gelen seslerin hastasıyım. Sanki Contact filminde gibi hissediyorum kendimi. Daha fazla oyalamadan sizi bu seslerle başbaşa bırakayım;
http://www.spacesounds.com/
Saturday, February 14, 2009
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment